Kaçtığın, sakladığın ne varsa buluyor seni,
seni buluyor karanlık bakışlardaki nefret..
Yalnızlıktan ördüğün çitler de olmasa,
birde erişilmezliğin.
Kim korurdu ki seni
keskin kenarlarından sözcüklerin.

Şehrin dağınık bir yatak gibi bırakılmış sokaklarında
Ruhuna huzur arayan gezgin
Gece hem yağmur yağdı hem ağladın.
Neyin nesi bu kendinden kendine katetiğin yolda
korkunun ve kuşkunun gölgeleri söyle,
varoluşun bile bir meydan okumayken hayata.

Ah!
diyor, susuyor içini çekip
İncecik bir sessizlik
Sanki bir ünleme yaslanıp dinleniyor yorgun sesi
Gözlerinde eylül yapraklarının rengi..