İngiltere ve Alman'ya, İsrail'in işgal altında tuttuğu Batı Şeria'da 2 bin 342 dönümlük araziye el konulması kararını kınadı.

İngiltere Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada; "İsrail hükümetinin, Batı Şeria'daki 2 bin 342 dönümlük araziyi 'devlet arazisi' olarak üzerine geçirmesi kararını kınıyoruz" denildi.

Bunun iki devletin çözüm beklentisine açıkça zarar verdiği vurgusu yapılan açıklamada; "Birleşik Krallık ve uluslararası ortaklarımız, barışa mani olan ve uluslararası hukuk kapsamında yasa dışı sayılan, yerleşim birimlerinin genişletilmesinin son verilmesi için sürekli çağrıda bulundu. Eğer İsrail hükümeti iki devletli çözüme içten bağlıysa, o zaman bu kararını bozacaktır" öngörsü yer aldı.

İsrail hükümetinin, Batı Şeria'nın Eriha kentinin güneyinde yer alan Filistinlilere ait 2 bin 342 dönümlük araziye el koyduğu, el konulan topraklara ilişkin "yakınlardaki Yahudi yerleşim birimlerinin genişletilmesi, turizm ve diğer ticari yatırımlar için kullanılması" gibi planların bulunduğu bildirilmişti.İsrail hükümeti bu yıl başında Eriha yakınlarında 154 dönümlük bir araziye el koymayı planladığını açıklamış ve uluslararası toplumun tepkisini çekmişti. Planlanan el koymanın 154 dönüm yerine 2 bin 342 dönüm olarak gerçekleşmesiyle İsrail'in 2014 Ağustosundan bu yana gerçekleştirdiği en büyük toprak gasbı olduğu belirtildi.

Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sawsan Chebli ise konuyla ilgili, "Bu karar yanlış zamanda yanlış bir sinyal veriyor" dedi.

Sawsan Chebli, Berlin’de düzenlenen basın toplantısında, İsrail ordusunun, Batı Şeria’da Eriha kentinin güneyinde 234 hektarlık arazinin devlet arazisi yapıldığını doğruladığını söyledi.

Alman hükümetinin, İsrail’in bu kararını değiştirmesini istediklerini belirten Chebli, "Bu karar yanlış zamanda yanlış bir sinyal veriyor" ifadesini kullandı. Chebli, Orta Doğu’da aralarında ihtilaf bulunan tarafların, gerilimin azaltılması ve barış görüşmelerinin yeniden başlatılması için yollar bulmalarını istedi.

İsrail ve Filistin’de tüm insanların barış ve güven içinde yaşama hakkına sahip olduğunu anlatan Chebli, bunun sadece sürdürülebilir iki devletli çözüm için yapılacak siyasi perspektifle kalıcı bir şekilde sağlanabileceğini kaydetti.