Beynine oksijen gitsin diye kafasına delik açmak istediğim insanlar var.
Beynine oksijen gitsin diye kafasına delik açmak istediğim insanlar var.
Sır
Düşünmek ayrı şey duymak ayrı
Benimkiler bir bütünün parçaları
Düşündüğüm gibi duyarım ben
Nasıl Bir İnsanım ben .. Aklımla Degil Yüregimle duyuyorum Hiçte Şaşmıyorum Nedense .. iyide oluyor hane.
Sır
Canlılığından bihaber bir çift göz
Gözün içinde kederli bir insan yüzü
Yüzün sahibi aidiyetsizliğinden habersiz
Kelimeler sarf ediyor karşısındaki bir çift göze,
Aidiyetsiz.
Boşalırken kelimeler boğazının serin sularından
İntiharı düşünürüm o sularda, sen konuşurken
Çırpınmam da, bırakırım kendimi uçar gibi ağız köpründen
Biliyorum, korkmuyorum da, sende aradığım
Bir yudum ben
Ey sevgili sen bunları bir bilebilsen!
Sır
Seni gözümde bu kadar büyütmeme aptallık diyorsan, bu senin
karakterinin küçüklüğü, benim hayal dünyamın büyüklüğüdür..
Sır
Kırma sevdiğin kadını!
Ne umudunu, ne güvenini, ne de kalbini…
Sevdiğin kadını mutlu et…
Çünkü mutlu bir kadın iki kere gülümser. Hem yüzüyle, hem gözlerinin içiyle... Bunu fark et...
Çünkü kadınlar en çok fark edilmeyi sever. Saç rengindeki değişikliği mesela, yeni ojesini, ilk kez giydiği kıyafeti... Fark et bunları ve kesinlikle önemse. Küçük şeyler gibi göründüğüne aldanma. Kadınlar küçük ayrıntıları sever, çünkü gerçek güzellik ayrıntıda gizlidir. Ve kadınlar bunu iyi bi...lir, sen de bil... O küçük şeyler bile onları mutlu etmeye yeter.
Gerçekten mutlu olan kadınlar gözlerinin içiyle gülümser.
Sana bakarken gözlerinin içi gülümseyen kadını çok sev, çünkü o çoktan sevmiştir seni…
Sır
Kendi cinsim hakkında bir tek şeyi idda edebilirim. Biz kadınlar, umut tamamen bittiği anda bile sevmeyi sürdürürüz!...
Sır
"Bir kalp kaç kişiye aittir" dedi
Kalbin kalıbına bağlıdır dedim
Kalıbı beş para etmez
Bir kalbi sevmiş olmalıydı ki;...
SUSTU...!
Sır
işin garip yanı neden beğeni butonu yok anlamış değilim
Evrenin hancısı, yolcusu belli
Yaradan görünmez elçisi belli
Doğmadan her ömrün ölçüsü belli
Yaşamaktan bıkıyorsam ne çıkar...
Sır
Birini çok sevdim, o da sevmişti. Belki de sevdi sandım, her neyse...
Sonra bir şey oldu, aramız açıldı.
Bana biraz zaman ver dedi, ben de bekledim.
Geçer dedim, düzelir dedim, sabrettim.
O hiç düzelmedi.
... Sonra bir gün aklıma geldi, biraz özler gibi oldum.
O kadar çok beklemişim ki beklerken alışmışım yokluğuna. O zaman içinde o kadar çok şey kaybetmişim ki meğer, mutluluk nasıl bir şeydi onu bile unutmuşum yemin ederim.
Yani demem o ki biri senden zaman istiyorsa sakın bekleme, hayatını yoluna koymaya bak.
Çünkü o çoktan kendi yoluna koyulmuş demektir...
Sır
Şu anda 3 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 3 misafir)