1. Satere-Mawe Erkeklerinin İmtihanı



Amazon'da yaşayan Satere-Maweler erkek çocukları için acı veren geleneğe sahiptir. Erkek çocuk, tam bir erkek olarak görülmesi için elini içinde kurşun karıncaların olduğu eldivene sokup on dakika elini içinde tutar. Bu karıncaların ısırırken verdiği acı uzmanlara göre doğadaki en acı verici ısırıklardan birisidir. Erkekliğe geçme yaşına gelen çocuk bu geleneği belli zaman aralıklarında 20 kere tekrarlamak zorundadır.
2. Kurutulmuş Penis



Tazmanya’da bir kadın ölen kocasının kesilip kurutulan cinsel organını boynuna asmak zorunda.
3. Bebek Atma



Hindistan’ın Maharashtra bölgesindeki Solapur’da ebeveynler her yıl toplanarak bebeklerini yüksek bir türbenin çatısından aşağı atıyor. Bu geleneğin çocukları güçlendirdiğine ve onlara şans getirdiğine inanan evli çiftler, Baba Şeyh Umar Saheb Dargah türbesinde dua ettikten sonra bu töreni gerçekleştiriyor. Genellikle Müslümanlar tarafından yapılan bu törende bebekler diğer köylülerin gerdiği bir çarşafa düşüyor ve aşağıdaki kalabalığın onu tutması esnasında bebekler sert darbelere maruz kalıp sakatlanabiliyorlar.
4. Bereket Mastürbasyonu



Endonezya’nın kuzeydoğusunda bulunan Amboyna adasında ürünün az olacağı öngörüsünde bulunulursa, erkekler güneş batımında çıplak olarak tarlaya gidip ekinlerin arasında mastürbasyon yaparlar ve böylece ürünün daha bereketli olacağına inanırlar.
5. Aynu Geleneği



Aynu kültürü M.Ö. 1200'lere kadar uzanmaktadır. Japonya'nın yerel kabilelerinden olan Aynular doğaya tapmaları nedeniyle insanlığı kutsaması için ayıları öldürme geleneği geliştirmişlerdi. Ayin için mağarasında kış uykusuna yatan bir anne ayı seçiliyordu. Yavrular iki yıl boyunca bir kafeste tutuluyor ve 2 yıl dolduğunda ise dindarlıklarını göstermek adına ‘dini geleneklerine uygun bir şekilde’ vahşice katlediliyordu. Köylüler ayıyı kestikten sonra ayının kanını içip etini yiyordu. Öldürülen ayının kafatası ters bir biçimde kendi derisine sarılıp bir mızrağın ucuna saplanıyordu. Anlamlı bir yere saplanan mızrağa tapılıyordu.
6. Gündelik Temizlikçiler



Hindistan'da gündelik temizlikçi olarak çalışan kadınlar, gittikleri evde yaşayan bekar erkeğin cinsel ihtiyaçlarını da gidermek zorunda.
7. Yanamamö Dini Ritüeli



Venezüela ve Brezilya topraklarına yayılmış büyük bir kabile olan Yanamamö kabilesi halen eski geleneklerini koruyanlardan. Dini gelenekleri ölü bedenin hiçbir parçasının kalmamasını emrediyor. Bu yüzden bir Yanamamö öldüğünde cansız bedeni yakılıp ve kemikleri kırılıyor. Artıklar aile yakınları arasında paylaşılıp tamamı yeniliyor. Bedenin hiçbir parçasının kalmaması gerektiğinden külleri barındıran küp de yok ediliyor.
8. Bakire Gelin



Tayvan geleneklerine göre, eğer gelin bakire ise damadın akraba ya da arkadaşlarından biri gelinin bekaretini alarak damadı, bu sıkıcı ve istenmeyen görevden kurtarıyor.
9. Ölülerini Besleyen Romalılar



Vatikan ve antik Roma mezarlıklarında yakın zamanda yapılan kazılarda daha önce bilinmeyen bir gelenek ortaya çıkarıldı. Kazılar sonrası Romalıların, ölüleriyle birlikte yemek yediği hatta onları da besledikleri anlaşıldı. Mezarların bir çoğunda, mezarın dışından ölünün vücuduna uzanan bir boru yardımıyla ölüye şarap, bal ve diğer yiyecekler verildiği gözlemlendi. Ayrıca başka kaynaklara göre Antik Romalılar sık sık ölülerinin mezarının yanında piknik yaparak ölen kişinin de onlarla beraber beslendiğine inanıyorlardı.
10. Aghori Dini Ritüeli



Hindistan'da yaşayan Aghoriler'in dini ritüelleri arasında en belirgin olanları; yakılan kişilerin küllerini bedenlerine sürmek, cesetlerle cinsel ilişkiye girmek, insan kemiklerinden kolye gibi çeşitli takılar yapmak, idrar içmek hatta bunu kafatasından yaptıkları kaselerden içmek. İnsan cesetlerinin çiğ etlerini yiyerek onların tecrübelerini kazandıklarına inanıyorlar.
11. Kilo Kriteri



Moritanya’da dünyanın güzellik anlayışından farklı bir güzellik anlayışı mevcut. Geleneklerine göre Moritanyalı bir kadın evlenmek istiyorsa en az 60, en fazla 100 kilo olmalı. Yemek yemeyi reddeder ya da zayıf olmak istediklerini söylerlerse cezalandırılıyorlar.
12. Torajanların Cenaze Ritüeli



Güney Sulawesi, Endonezya’da yaşayan Torajan adlı etnik grup için cenaze töreni hayatın oldukça önemli parçalarından birisidir ve bir ailenin tören için gerekli parayı biriktirmesi uzun sürebilir. Aylar süren bu zaman içinde ailenin ölü üyesinin bedeni giysilere sarılı bir şekilde evin altındaki bir yerde saklanır. Torajanlar ölen ruhun, cenazesi yapılana kadar aileyle yaşadığına inanır. Ölen kişi gömülmeye hazır olduğunda tabutu genellikle bir mağaranın içine yerleştirilir ve ölen kişinin heykeli mağaranın girişinde dışarı bakar şekilde yerleştirilir. Ayrıca belli dönemlerde ölen yakınlarını mezardan çıkarıp giydirirler. MaiNene adı verilen dinsel törende, kırılmış eskimiş tabutlar tamir edilir. Köylüler bu şekilde ölmüş yakınlarının ruhlarının huzura kavuştuğuna inanıyor.
13. El Parmağı Kesme



Endonezya'da bir adada yaşayan Dani kabilesinde kadınlar kocaları öldüğünde tuttukları yas ve acının bir belirtisi olarak el parmaklarını kesiyor. Dani Kabilesi, kadının kocası ölse bile onun peşinden gitmesi gerektiğine ve kesilen her parmağın kocalarını gittikleri yerde güçlü tuttuklarına inanıyorlar.
14. Bekaret Bozdurma



Guam geleneklerine göre bakire bir kadının evlenmesi söz konusu bile değil. Sırf bu yüzden buradaki genç kadınlar evlenmeden önce bekaretlerini para karşılığı bozduruyorlar.
15. Ölü Tütsüleme



Papua Yeni Gine'de ölü erkek, kadın ve çocuklar, tütsülenmiş ringa balığı pişirme tekniğiyle aynı işleme tabi tutuluyor. İlk olarak deneyimli mumyalayıcılar kadavraların ayak, diz ve dirseklerinde vücuttaki yağın akması için kesikler açıyor ve bamboo direklerini bağırsaklarına sokarak kalan damlaları topluyor. Bu yağ, cesedin yaşayan yakınlarının ciltlerine ve saçlarına sürülüyor böylece ölünün gücünün yaşayana geçeceğine inanılıyor. Geri kalanı da aynı sebeple yemek yağı olarak kullanılıyor. Sonrasında cesedin içine hava girip çürütmemesi için göz, ağız ve anüs kısımları dikilerek kapatılıyor. Ayak tabanları, avuç içleri ve dil kesiliyor ve yaşayan eşine takdim ediliyor. Vücudun kalanı ise ateş çukurunun üzerinde tütsülenerek kurutuluyor ve leşçil hayvanları uzak tutması için balçık ve toprak boyasıyla kaplanıyor.