Avrasya Güvenlik ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı, son çatışmalarda Azerbaycan'ın daha fazla bölgeyi Ermenistan işgalinden kurtarmasına Rusya faktörünün engel olduğu kanısında.





Avrasya Güvenlik ve Stratejik Araştırmalar Merkezi (ATSAM) Başkanı Dr. Hatem Cabbarlı, Dağlık Karabağ'da yaşanan son çatışmaların dört günlük savaş olarak kabul edilebileceğini ve bu savaşın Azerbaycan'ın askeri ve psikolojik üstünlüğü ile sonuçlandığını belirtti. Cabbarlı, Dağlık Karabağ'daki son çatışmalarda Azerbaycan'ın daha fazla bölgeyi Ermenistan işgalinden kurtarmasına Rusya faktörünün engel olduğu kanısında.
"AZERBAYCAN KAMUOYU OPERASYONLARA TAM DESTEK VERDİ"
Ermenistan devlet yetkililerinin açıklamalarında da bu durumun açıkça ortaya çıktığını belirten Cabbarlı, Azerbaycan kamuoyunun da operasyonlara tam destek verdiğini ve ordunun yanında olduğunu gösterdiğini kaydetti.


"YAŞANAN GERGİNLİKTE AZERBAYCAN YALNIZ KALMADI"
Ermenistan'ın sivil yerleşim birimlerine ateş açmasının ardından yaşanan gerginlikteAzerbaycan'ın yalnız kalmadığını hatırlatan Cabbarlı, başta Türkiye olmak üzere bazı devletlerin Azerbaycan'ı desteklerini ifade ettiğini aktardı.
CumhurbaşkanıRecep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun açıklamalarında Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünün desteklendiğini ve Ermenistan'dan işgale son verilmesini istendiğini hatırlatan Cabbarlı, Türk kamuoyunun desteğinin deAzerbaycan'da memnuniyetle karşılandığını ifade etti.
"RUSYA MÜDAHİL OLMASAYDI OPERASYONLAR DAHA GENİŞ BÖLGELERİ KAPSAYABİLİRDİ"
Cabbarlı, "Rusya'nın da aracılığıyla şimdilik ateşkes yeniden sağlanmış durumdadır. Bazı bölgelerde silah sesleri duyulsa da ateşkese büyük ölçüde uyuluyor. Rusya duruma müdahil olmasaydı operasyonlar daha geniş bölgeleri kapsayabilirdi. Bundan sonra asıl konu Rusya'nın taraflara hangi önerilerde bulunmasıdır" görüşünü paylaştı.
"AZERBAYCAN ORDUSU ERMENİSTAN'A KIYASLA OLDUKÇA GÜÇLÜ DURUMA GELDİ"
Kafkasya Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Araştırmalar Merkezi (QAFSAM) Başkanı Dr. Araz Aslanlı, Azerbaycan devleti ve ordusunun, son yıllarda Ermenistan'a kıyasla oldukça güçlü duruma geldiğini, Ermenistan'ın da bundan endişe duyduğunu söyledi.
Son yıllarda ateşkes ihlallerinde Azerbaycan'ın karşı tarafa daha ağır darbeler ile yanıt verdiğini hatırlatan Aslanlı, bu nedenle Ermenistan'ın uzun süredir Azerbaycan'ı provokasyona itmeye, Gürcistan ve Ukrayna'nın yaşadığı duruma düşürmeye çalıştığını kaydetti.
Azerbaycan'ın ise bu provokasyonlara yanıt vermesi gerektiğini hem de olaylarınErmenistan'ın istediği senaryoda gelişmesini engellemek zorunda olduğunu aktaran Aslanlı, "Son süreçte de başlama ve durma anlarında buna dikkat edildi. Bu süreçte görüldü ki Azerbaycan için işgal altındaki topraklar en önemli konudur. Toplumun büyük çoğunluğu da böyle düşünüyor" dedi.
"TÜRKİYE'NİN DESTEĞİ AZERBAYCAN'A BÜYÜK MORAL VERDİ"
Süreçte Türkiye'den gelen desteğin Azerbaycan'a büyük moral verdiğini vurgulayan Aslanlı, Türk yetkililerin, Türk toplumunun ve Türk medyasının konuya gösterdiği hassasiyetin Azerbaycan'da olumlu karşılandığını, "bir millet, iki devlet" sözlerinin basit bir slogan değil, bir yaşam biçimi olduğunun kanıtlandığını ifade etti.
"İŞGALİN SONA ERDİRİLMESİNİN ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK ENGEL RUSYA"
Karabağ sorununun oluşmasında, gelişmesinde ve bugünkü duruma gelmesindeRusya'nın büyük rolü olduğunu aktaran Aslanlı, şunları söyledi:
"Elbette tüm sorumluluk Rusya'ya ait değil. Ermenistan'ın işgalci politikasının sorumlusuErivan yönetimidir. Bunu destekleyen başka devletler de var. Fakat genel algı, işgalin sona erdirilmesinin önündeki en büyük engelin Rusya olduğu yönündedir. Son yıllarda Rusya, sorunu çözmek isteyen bir güç olarak gösteriliyor. Eğer gerçekten de böyle olsaydı memnuniyet verici olurdu. Fakat maalesef bugünkü durumda bunu söylememiz mümkün değil. Son gelişmelerin ardından, kamuoyunda 'eğer Rusya engel olmasaydı Azerbaycanişgal altındaki toprakları Ermenilerin elinden geri alabilirdi' şeklinde bir düşünce şekillendi."
"4 GÜNLÜK SAVAŞ HIZLI VE SÜRPRİZ SAVAŞIN BAŞARILI BİR ÖRNEĞİ"
Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesi (UNEC) Türk Dünyası İşletme Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Görevlisi Nazim Cafersoy ise "4 günlük savaş"ın, askeri bağlamada hızlı ve sürpriz savaşın başarılı bir örneği olduğunu, Azerbaycan ordusunun gücünü ve uygun siyasi koşullarda neler yapabileceğini ortaya koyduğunu belirtti.
Rusya'nın olaydaki tavrının gelişmelere uygun olarak değişkenlik gösterdiğini veMoskova'nın sürecin kendi kontrolü dışına çıkmasına izin vermek istemediğini dile getiren Cafersoy, "Rusya, savaşın başından itibaren olaya yumuşak diplomatik söylemle müdahil oldu. Rusya'nın Azerbaycan ordusunun bu kadar başarılı ve hızlı operasyon yapacağını ve Ermeni ordusunun ise bu kadar zayıf kalacağını tahmin etmediğini düşünüyorum. Kremlin, gelişmelerin Moskova'yı bölgesel ve hatta küresel yansımaları olacak yeni bir krize sürüklemesinden endişe etti. Bu bağlamda Rusya ateşkes yapılmasında ısrarcı oldu" şeklinde konuştu.
"RUSYA, BÖLGEDE ETKİSİNİ ARTIRACAK KAZANIMLAR PEŞİNDE"
Ateşkesten sonra ise Rusya'nın iki temel amaca odaklandığını öne süren Cafersoy,Moskova'nın bu kısa savaşta tarafsız kalmanın karlarını toplamaya çalıştığını kaydetti.
Rusya'nın ateşkes sonrası Karabağ konusunda görüşmeleri kendi çıkarlarını maksimize edecek bir barış sürecine götürmeyi amaçladığını Cafersoy, şöyle konuştu:
"Moskova çeşitli entegrasyon süreçleriyle post Sovyet coğrafyasında çıkarlarına hizmet edecek ve kendisine maliyet yüklemeyecek yeni bir düzen kurmaya çalışıyor. Karabağkonusu bu noktada büyük bir sorundur. Fakat Kremlin, sorunun bir şekilde çözülmesininRusya'nın bölgede etkisinin azalmasına yol açacağından ciddi endişe ediyor ve özellikleAzerbaycan'dan bölgede etkisini kalıcı biçimde sürdürmesine olanak tanıyacak kazanımlar almaya çalışıyor."