Geçtiğimiz günlerde son tabliyeleri de monte edilen Osman Gazi Köprüsü’nün geçiş ücretinde ‘halk günü’ uygulaması gündemde. İstanbul-İzmir arasını kısaltan ve 35 dolar+KDV ücreti ile ‘’Dünyanın en pahalı ücretli köprüsü’’ olarak eleştirilen Osman Gazi Köprüsünde fiyat ayarlaması düşünülüyor. Ulaştırma Bakanlığının, haftanın belli günleri, ya da günün belirli saatleri arasında, daha düşük bir ücret uygulanması formülünü gündemine aldığı bildirildi.
İzmir-İstanbul arasını 3,5-4 saate indirecek olan ve 1.1 milyar dolara mal olan Osman Gazi Köprüsü, resmi açılışı yapıldığı günden bu yana geçiş fiyatı nedeniyle eleştiri konusu oldu. Tek gidiş 25, gidiş-dönüş 35 dolar+KDV olarak öngörülen ücrete yönelik eleştiriler üzerine Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, bürokratlarına talimat vererek ‘’Alternatif bir çalışma yapılmasını’’ istedi.
”BAKALIM, ÇALIŞALIM”
Bakan Yıldırım, ‘’Zaman ve yakıt maliyeti hesap edilince bu köprü aslında pahalı değil, ayrıca güvenli. Ama bakalım, ücretlerle ilgili bir alternatif üretilebiliyorsa çalışalım’’ diyerek bürokratlarına talimat verdi. İlk etapta da ‘’Fiyat aynı kalmak kaydı ile, haftanın belirli günleri ya da saatlerinde daha düşük bir ücret uygulanabileceği’’ formülü gündeme geldi. Bu konudaki çalışmalar ve alternatif planlamalar devam ediyor.
CHP ‘’GEÇMEYİN’’ DEMİŞTİ
CHP Uşak Milletvekili Özkan Yalım, Osman Gazi Köprüsü için belirlenen 35 dolarlık ücretin aşırı yüksek olduğunu belirterek, ”Fiyat düşene kadar köprüden geçmeyelim. Bunu yaparsak fiyatı ucuzlatmaya mecbur kalırlar” açıklaması yapmıştı. Yalım, Amerika’da bir vatandaşın aynı uzunluktaki köprüyü 7 dolara geçtiğini vurgulamıştı.
PARAYI HAZİNE KARŞILAYACAK
Sözcü'nün haberine göre; ancak köprüden vatandaşların geçiş yapmaması işletmeci firmayı etkilemiyor. Günlük 75 bin araç geçişinin garanti edildiği bu projeyle ilgili, bu sayı altına düşülmesi halinde, Karayolları Genel Müdürlüğü yani devlet, farkı işletmeciye ödeyecek. Osman Gazi köprüsünde ihaleyi Nurol-Özaltın-Makyol-Astaldi ve Göçay konsorsiyumu kazanmış ve projeyi tamamlamıştı. Alt taşeronluğu ise Japon IHI-ITOCHU konsorsiyumu üstlenmişti.