Bürümcekçi Araştırma ve Danışmanlık Kurucusu Haluk Bürümcekçi, Merkez Bankası'nın faiz sürecini değerlendirdi
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) küresel ekonomik krizle mücadele döneminde hayata geçirdiği "geniş faiz koridoru" uygulamasında sona yaklaşılırken, "sadeleşme" adımlarının bundan sonraki seyri tartışılıyor.
Küresel kriz sonrasında, başta dış finansmana ihtiyaç duyan gelişen ülkeler olmak üzere tüm piyasalar küresel para politikalarına aşırı duyarlı hale geldi.
Bu durum küresel risk iştahı ve likidite koşullarındaki ani değişimlere karşı zamanında tepki verilmesini sağlayacak araç gereksinimini doğururken, söz konusu süreçte geleneksel olmayan para politikalarının öne çıktığı görüldü.
TCMB bu doğrultuda 2010 yılının sonlarından itibaren geniş faiz koridoru ve aktif likidite politikasının bir arada kullanıldığı bir para politikası stratejisi tasarlayarak uygulamaya koydu. Böylece Türkiye, küresel oynaklık dönemlerinde finansal istikrar ve fiyat istikrarı ödünleşimini hafifletmek için TCMB tarafından geliştirilen bir araç olan "geniş faiz koridoru" uygulamasıyla tanıştı.
Ancak gelinen süreçte, geçen yılın ağustos ayında yayımladığı "Küresel Para Politikalarının Normalleşme Sürecinde Yol Haritası" ile TCMB, faiz koridorunun bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı etrafında daha simetrik bir hale getirileceği ve daraltılacağı sinyalini verdi.
Böylece geniş faiz koridoru uygulamasında sona yaklaşılırken, son iki ayda marjinal fonlama oranında toplamda 75 baz puanlık indirime giden bankanın, sadeleşme sürecine nasıl devam edeceği konusunda farklı senaryolar dile getiriliyor.
Geniş faiz koridoru uygulaması
Geniş faiz koridoru uygulamasında üst bandı "marjinal fonlama oranı", alt bandı "borçlanma faiz oranı", politika faizini ise "bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı" gösteriyor.
Koridorun alt bandı en düşük 2010 yılı aralık ayında yüzde 1,5'e gerilerken, aynı dönemde üst bant yüzde 9 seviyesinde bulunuyordu. Merkez Bankasının agresif bir şekilde politika faizini 550 baz puan artırdığı Ocak 2014'te ise koridor aralığı yüzde 8 ile yüzde 12 oldu.
Merkez Bankası, en son mart ve nisan aylarında koridorun üst bandını sırasıyla 25 ve 50 baz puan azaltırken, alt bantta herhangi bir değişikliğe gitmedi. Mevcut durumda Merkez Bankası faiz koridorunun alt bandı yüzde 7,25 ve üst bandı yüzde 10,00 iken bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 7,50 düzeyinde bulunuyor.
Bu süreçte bankanın ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti ise sadeleşme sinyalinin verildiği 2015 yılı Ağustos ayındaki yüzde 8,7 seviyelerinden yükselişe geçti ve şubatta yüzde 9'un üzerini gördü. Söz konusu oran, mart ayı sonlarında yeniden yüzde 9'un altına inerken, son olarak yüzde 8,5 düzeyinde bulunuyor.
Ekonomistler, sadeleşme sürecinde üst banttan indirimlerin devam edeceği görüşünde birleşirken, bu sürecin sonunda koridorun iyice daralması ile fonlama maliyetinin politika faizine çok yakın seviyelerde oluşacağını, bunun da "tek faiz" olarak değerlendirilebileceğini kaydediyor.
Dar ve simetrik koridorla oluşacak tek faizin, politika faizine bağlı hareket edeceğini aktaran ekonomistler, bu nedenle politika faizinin seviyesinin merak edildiğini dile getiriyor.
"Üst banttan indirimler sınırlı olacak"
Bürümcekçi Araştırma ve Danışmanlık Kurucusu ve Haluk Bürümcekçi, şu anda sadeleşmenin, "daha dar ve simetrik bir faiz koridoru, tek bir gösterge faiz" şeklinde tanımlandığını ifade etti.
Sadeleşme kavramının ilk söylendiğinde, "ortalama fonlama maliyetinin değişmeyeceği" şeklinde algılandığını aktaran Bürümcekçi, son iki aydır üst bantta görülen indirimler devam ettiği sürece, ortalama fonlama maliyetinin benzer ölçüde değiştiğine işaret etti.
Bürümcekçi, dolayısıyla bunun bir gevşeme olarak nitelendirilebileceğini aktararak, "Faiz koridorunun genişliğinin 200-250 baz puan olması normaldir, bu 100 baz puan olamaz. Alt bant yüzde 7,25 olduğuna göre, üst bandın yüzde 9,25-9,75'in altına inmemesi lazım. Bu da üst banttan indirimlerin sınırlı olacağı anlamına gelir. Eğer koridorun hem üstü hem de altından indirim olacaksa o zaman koridor için daha farklı bir şey olabilir. Ancak koridorun altıyla ilgili bir mesaj duymadık." diye konuştu.
Kısa vadede duruma göre hareket edileceğini dile getiren Bürümcekçi, şunları kaydetti:
"Bir kere daha üst bantta bir indirim olacak gibi gözüküyor ama bundan sonrası için herhalde daha iyi bir tanım yaparlar diye umuyorum. Daha önce düşüncem ilk anlatıldığı şeklinde şöyleydi; ortalama fonlama maliyetinin değişmemesi için politika faizinin minimum yüzde 8,5'lara gelmesi sorunu çözüyor ancak kafada daha düşük bir ortalama fonlama maliyeti getirmek varsa o zaman politika faizinin yüzde 7,5'ta kaldığı, alt bandın biraz daha aşağı ve üst bandın da en az yüzde 9 seviyelerine geldiği bir senaryo ortaya çıkıyor. Dolayısıyla iki yol var, bunlardan biri olacak."
"Alt bant ile politika faizinde değişiklik yapılmasını beklemiyorum"
Odeabank Ekonomik Araştırma ve Stratejik Planlama Direktörü Ali Kırali de TCMB'nin global şartlar izin verdiği zaman son iki aydır görüldüğü gibi parasal gevşemeye gittiğini söyledi.
Bu gevşemenin son iki aydır üst banttan yapıldığına dikkati çeken Kırali, "Pozitif hava devam eder ve daha da iyileşirse alt bantta da politika faizinde de indirim yapılabilir. Dış piyasaların bu kadar uzun süre ve bu kadar iyi gitmeyeceği yönünde beklentim var. O yüzden alt bant ile politika faizinde, kısa ve orta vadede değişiklik yapılmasını öngörmüyorum. Ancak (TCMB) üst bantta indirim yapmaya devam edecektir, bunu kendileri de açık açık söyledi." dedi.
Kırali, faiz koridorunun üst bandından yapılacak indirimin hızının ne şekilde olacağının önemli olduğunu vurgulayarak, şunları ifade etti:
"Eğer Merkez Bankası çok hızlı bir indirim yapmaya devam ederse toplamda indirebileceği tutar da azalacaktır. Çünkü çok acele bir şekilde global piyasaları iyi dinlemeden, riski dikkatli analiz etmeden faiz indirimi yapılırsa bunun negatif etkisi muhtemelen kendini kur tarafında gösterecektir. Enflasyon Raporu bilgilendirme toplantısında faiz indiriminin hızına dair çok net bir ipucu alamadık. Bir yandan 'piyasayı gözleyerek, temkinli' denilse de bir iki yerde 'bir an önce indirmek istiyoruz' denildi. Buna sadeleşme denildi ama sonuçta üst bandın indirilmesi aynı zamanda bir gevşemedir. Merkez Bankası piyasaya bakıp temkinli mi olacak, yoksa bir an önce indirmek motivasyonu daha mı öne çıkacak? Soru bu olacak."
Kırali, faiz koridorunun genişliğine ilişkin de değerlendirmelerde bulunarak, koridordaki daraltmanın teorik olarak alt banttan da politika faizinden de yapılabileceğini dile getirdi.
Merkez Bankasının, koridorun alt bandını aşağı çekmesinin yanlış bir sinyal olacağını savunan Kırali, çünkü bunun politika faizinin de aşağı çekilmesini gündeme getirdiğini ve kur üzerinde olumsuz etki yaratabileceğini anlattı.
Kırali, TCMB'nin sadeleştirmede nihai hedef olarak hangi seviyeyi benchmark (gösterge) aldığının bilinmediğini vurgulayarak, "Aşağıyı mı benchmark alıyor, ortanın etrafında mı simetrik hale getirmeye çalışıyor, yoksa pek sanmıyorum ama üst banda doğru mu götürecek? Bunu açıklamıyorlar. Nihai hedefin neresi olduğunu bilmiyoruz. Hepsi alt bandın üzerinde simetrik hale de getirilebilir ama bu, politika faizinde ve üst bantta daha fazla indirim anlamına geleceğinden kur üzerinde negatif etki doğurabilir. Bu yüzden bunu sanmıyorum." diye konuştu.
"Koridorun alt bandında bir indirim kısa vadede olmaz"
Ziraat Yatırım Ekonomisti Bora Tamer Yılmaz ise sadeleşmeden beklentisini, "koridorun üst bandının politika faizine yakınlaştırılması ve belirli bir zamandan sonra bütün fonlamanın yalnızca politika faizinden yapılması" şeklinde açıkladı.
Koridorun alt bandında bir indirimin kısa vadede olmayacağının altını çizen Yılmaz, şu görüşleri de paylaştı:
"Belirli bir süre sonra belki olabilir ama kısa vadede mevcut senaryoda gözükmüyor açıkçası. Çünkü belirsizlikler var. Enflasyon yukarı gidebilir, ABD Merkezi Bankası (Fed) faiz artırmaya devam edebilir. O zaman alt bantta indirim gerçekleştirilemez ve yalnızca yukarı bantta indirim olabilir. İki tane risk var; biri enflasyon, ikinci risk de Fed'in hareketleri. 'Politika faizinin ne zaman indirileceğini nereden anlarız?' diye soracak olursanız, ortalama fonlama maliyeti yüzde 8,5 ile politika faizinin hala 100 baz puan üzerinde bulunuyor. Bu nedenle (TCMB) ortalama fonlama maliyeti politika faizine ulaşmadan alt bantta bir indirim yapmayacaktır. Zaman içerisinde politika faizinden piyasayı fonlama miktarı artırılarak, fonlama maliyeti aşağı doğru getirilecektir diye düşünüyorum."