Pers İmparatorluğunun Efsanesi - Pers İmparatorluğu Efsanesi Hakkında
Kyros Herodotos'un Tarih adlı yapıtında anlatıldığına göre, Pers İmparatorluk hanedanı Kyros tarafından şöyle kurulmuştur. Son Med kralı Astyages düşünde kızı Mandane'nin işediğini görür. Öylesine çok işemiştir ki tüm Asya'yı sel basmıştır. Bu düşü yorumlattığı falcıların söyledikleri doğru çıkarsa kızının oğlunun kendisini devireceğinden korktuğundan, onu kendisine uygun bir Med ile değil, Kambyses adında bir Pers ile evlendirir. Bir yıl kadar sonra bir düş daha görür. Bu kez kızının döl yatağından bir asma filizi sürmüştür. Öylesine büyümüştür ki tüm Asya'yı kaplamıştır. Bu düşü yoranların sözüne uyarak, doğacak çocuğu öldürtmek düşüncesiyle kızını Perslerin arasından yanına getirir.
Çocuk doğunca Astyages, Med soylusu ve akrabası Harpagos'u çağırır. Çocuğu evine götürüp öldürmesini ister. Akrabası bu işi sığırtmaçlarından köle Mitrades'e havale eder. Çocuğu dağlarda yaban hayvanlarının geçtiği bir yere bırakarak ölmesini sağlamasını buyurur. Aynı günlerde sığırtmacın ölü doğum yapmış olan karısı, çocuğu benimser. Kocasına, onun yerine ölü çocuklarını bırakmasını önerir. Kralın akrabası, hadım ağalarından birinden, çocuğun bırakıldığı yere gidip ölüsünü görmesini ister. Hadım, gidip, görüp, öldüğünü bildirir. Dosya kapanmış gibidir.
Böylece yaşamına devam eden çocuk, on yaşına basar. Har yönden yaşından büyük işler görmektedir. Köyün çocukları, oynadıkları bir oyunda onu başlarına kral seçerler. Adı gizlenip "sığırtmacın oğlu" denen bu çocuk, arkadaşlarına görevler verip buyruklar yağdırır. Bir Med çocuğu buyruklarını dinlemeyince onu kamçılatır. Kamçılattığı çocuğun babası oğlunun elinden tutup doğruca Astyages'in karşısına çıkar. "Ey kral işte köeln sğırtmaç oğlunun bize gösterdiği saaygysyzlık" der ve oğulun omuzlarında ki kırbaç izlerini gösterir.
Med kralı Astyages, önce "sığırtmacın oğlu" denen çocuğu sorguya çeker. Çocuk " Beni kral seçtiler ve buyruklarımı yaptılar; bu çocuk başıbozuk çıktı, yapmadı. Ben de adaletin gereğini yaptım" der. Çocuğundan başın büyük sözler söylemesi Astyages'i kuşkulandırır. Bu kez sığırtmacı ve akrabasını sorgudan geçirir. İşkence edilmekten korkan sığırtmaç, olup biteni söyler. Akrabasının da söyledikleriyle, gerçek ortaya çıkar. Bunun üzerine Astyages, bunun daha iyi olduğunu, çünkü önceki kararından sonra pişmanlık duyduğunu belirterek akrabasını rahatlatır. Rahatlattıktan sonra ondan, oğlunu "sığırtmacın oğlu" ile arkadaşlık etmesi için göndermsini ister.
Astyages, Pers soylusu olan bu akrabasını yemeğe çağırır. Yemeğin sonunda eti beğenip beğenmediğini sorar. Beğendiği yanıtını alınca, geri kalan parçalardan istediğini alıp evine götürmesi için uşaklarına onları getirtir. Örtü kaldırılınca baba oğlunun parçalarını tanır. Bozuntuya vermez. Alıp "kral ne yaparsa" deyip evine götürür.( Böyle bir şeyin ya da benzerinin olabileceği düşüncesi bile, politikanın şiddetinin ve insanın trajedisinin varabieceği noktayı gösteren tüyler ürpertici duygular yaratıyor! )
Bütün bu olup bitenlerden sonra Astyages, yeniden düş yorumcusu falcılara danışır. Onların öğütlerini alır. Perslerin din adamları ve falcıları Mag'ların söylediklerine dayanarak Astyages " Madem ki çocuk kral seçilmiş, rüya yerine geldi demektir ve artık çocuktan çekinmenin gereği kalmamıştır" sonucuna ulaşır. Çocuğu gerçek anasının babasının yanına, Persler arasına gönderir.
Herodotos'un aktardığı öykü (ya da mitos) uzar gider. Kendisine yeniden Kyros adıyla seslenilmeye başlanan çocuk delikanlılık yaşına ulaşır. Yaşıtlarının en yakışıklısı, en yiğidi olmuştur. Astyages'in kendisine oğlunu yedirdiği, o zamana dek yazgısına boyun eğmiş görünen Pers soylusu Harpagos, öcünü almanın zamanı geldiğini düşünür. Perslerle gizli ilişkiler kurar. Kyros'a " Tanrılar seni koruyorlar, Astyages'ten öcünü almak için Persleri ayaklandır. Med ileri gelenleri ve ben yanında olacağız" der. " Astyages'in ülkesi baştan başa senin olabilir diye onu kışkırtır. Kyros Persleri ayaklandırır. Med kralının ordusunun başına geçirdiği Harpagos, bazı birliklerle birlikte Perslerin yanına geçince, Persler savaşı kazanır. Sonunda Medler efendiyken köle olmuşlardır; Medlerin dünkü köleleri ise onların efendisi konumuna yükselmiştir.
Bu mitos, Pers imparatorluğu ile birlikte yaşatılıp daha da geliştirilecektir. Pers imparatorunun (düşte belirtildiği gibi) tüm Asya'nın değil tüm yeryüzünün Tanrı tarafından atanmış yöneticisi olduğu ileri sürülecektir.
Gerçekten, I. Darios'a Persepolis yakınındaki Nakşi Rüstem kayalarındaki yazıtında şunlar söyletilecektir: Ahuramazda yeryüzü düzenin bozulduğunu görünce onu bana verdi, ben de yeryüzüne düzen verdim." Bu, imparatorluk ideolojisinin, çifttanrıcı Zoroastercilikte aldığı biçimiyle, imparatorun dünya egemeni olduğu savıdır.
Alıntı